" />
19 Eylül Gaziler Günü Dolayısıyla Millî Savunma Bakanlığımızda Tören Düzenlendi

19 Eylül Gaziler Günü Dolayısıyla Millî Savunma Bakanlığımızda Tören Düzenlendi

ABONE OL
Eylül 21, 2024 14:38
19 Eylül Gaziler Günü Dolayısıyla Millî Savunma Bakanlığımızda Tören Düzenlendi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

19 Eylül Gaziler Günü Dolayısıyla Millî Savunma Bakanlığımızda Tören Düzenlendi

19 Eylül Gaziler Günü ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi”lik ünvanı ile “Mareşal” rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümü dolayısıyla Millî Savunma Bakanlığımızda tören düzenlendi.

Millî Savunma Bakanımız Yaşar Güler ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş’ın katıldığı törende; Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Bakan Yardımcıları Alpaslan Kavaklıoğlu, Şuay Alpay ve Bilal Durdalı, Kahraman Gazilerimiz ile kıymetli aileleri ve Azerbaycanlı Gazilerimiz ile değerli aileleri yer aldı.

Gaziler Günü dolayısıyla gerçekleşen etkinlikte; Millî Savunma Bakanlığı Armoni Mızıkası Komutanlığı ve Mehteran Birlik Komutanlığı tarafından çalınan birbirinden güzel marşlar TRT Ses Sanatçısı İlker Gökkaya ve Solist Gökçe Nur Semerci tarafından seslendirildi.

Törende bir konuşma yapan Bakan Yaşar Güler şunları söyledi:

GAZİLERİMİZE SAYGI ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM

“Sayın Bakanım, Kahraman Gazilerimiz, Gazilerimizin Çok Değerli Aileleri, Kıymetli Misafirler, Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım; bugün kutsal vatan topraklarımızı korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için üstün bir cesaret ve fedakârlıkla mücadele ederken gazi olan kahramanlarımızın gurur günüdür. Asil milletimizin medarıiftiharı, vatanseverliğin ve kahramanlığın sembolü olan gazilerimize, bu anlamlı gün vesilesiyle saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bugün aynı zamanda Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi”lik ünvanı ve “Mareşal” rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümüdür. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de saygı ve minnetle yâd ediyorum.

ŞEHİT YAKINI, GAZİ VE GAZİ YAKINLARIMIZIN ATAMASINI MEMNUNİYETLE TAKİP ETTİK

Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız da biraz evvel, günün anlam ve önemini ortaya koyan güzel bir konuşma yaptılar. Aynı zamanda şehit ailelerimizin ve gazilerimizin her daim yanında olduklarını ve olacaklarını ifade ettiler. Hakikaten de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, konunun asıl sorumlusu olarak, aziz şehitlerimizin bizlere emaneti olan değerli aileleri ile gazilerimizin ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştırmak ve yaşam standartlarını yükseltmek için pek çok alanda önemli hizmetler yürütüyorlar.

Son olarak, dün 729 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarına atamasının yapıldığını memnuniyetle takip ettik. Bu vesileyle Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş Hanımefendi’ye ve Bakanlığının seçkin personeline hassaten teşekkürlerimi sunuyorum.

Bundan sonra da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koordinatörlüğünde devletimizin tüm kurumlarıyla yakın bir iş birliği içerisinde gazilerimiz ile şehit ve gazilerimizin değerli ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz.

TÜRK ORDUSUNUN MORAL VE MOTİVASYON KAYNAĞI ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ OLDU

Asil milletimizin en büyük karakter özelliği, bağımsızlığına ve kutsal değerlerine olan tutkusu ile vatan ve millet aşkıdır. Necip milletimiz, köklü tarihi boyunca millî ve manevi değerlerini canı pahasına muhafaza etmiş, onun bağrından çıkan kahraman ordumuz da bu değerleri korumak için “Ölürsem şehit, kalırsam gazi…” düsturunu benimsemiştir. Peygamber ocağı olarak da bilinen şanlı Türk ordusunun en büyük ilham ve motivasyon kaynağı, bu anlayışla büyük bir kahramanlık ve fedakârlık sergileyen şehit ve gazilerimiz olmuştur.

Kahraman Gazilerimiz; sizlerin ecdadımızdan aldığınız feyizle istiklal ve istikbalimiz uğrunda gösterdiğiniz üstün cesaret ve fedakârlık tüm silah arkadaşlarınıza örnek, her bir Türk evladı için de büyük bir ilham kaynağıdır. Bugün cennet vatanımızda başımız dik, rahat ve huzur içinde yaşıyorsak, bu sizlerin sayesindedir.

Bu nedenle aziz şehitlerimize ve siz kahraman gazilerimize daima minnettarız, ilelebet de minnettar kalacağız.

Bin yıldır bizlere vatan olan bu kutsal topraklarda sonsuza dek yaşayacağımızın en büyük teminatı da şüphesiz ki şehitlerimiz ve siz gazilerimizsiniz.

Şairin;

“Çağırsan cepheye hiç durmaz koşar / Vatan, millet, bayrak dedikçe coşar / Şehit kalpte, Gazi gönülde yaşar / Var olsun kahraman gaziler.” mısralarında da ifade ettiği gibi, vatan uğruna mücadelenin en büyük temsilcileri olan şehitlerimize yoldaş, şehadete âşık olan siz gazilerimizin göğsünüzü siper ederek yazdığınız kahramanlık destanları hiçbir zaman unutulmayacak, asil milletimizin vefa dolu gönlünde sonsuza dek yaşayacaktır. Sizlerin cesaret ve fedakârlığı bize her zaman ışık tutacak ve yol gösterecektir.

AZERBAYCAN’DAN GELEN GAZİLERİMİZ DE ARAMIZDA

Kahraman Gazilerimizin Kıymetli Aileleri; sevdikleriniz, bedenlerinin bir parçasını vatan topraklarına emanet etti. Bu büyük fedakârlıklar karşısındaki metanetiniz ve vakur duruşunuz, tarih boyunca nice badireler atlatmış asil milletimizin sarsılmaz gücünün en güzel örneğidir. Çok iyi biliyoruz ki, evvela “Haydi yavrum haydi git, ya gazi ol ya şehit!” diyerek evladını vatanın, milletin bekasına adayan siz değerli anaların, babaların, bilahare sevdikleri için gözyaşı döken eşlerin, evlatların ve kardeşlerin hakkını, hiçbir zaman ödeyemeyiz.

Sizler, bu toprakların bağrına yerleşmiş en yüce değerlerin temsilcilerisiniz ve her zaman başımızın tacısınız. Bu arada, aramızda can gardaşımız Azerbaycan’dan gelen kıymetli misafirlerimiz, kahraman gazilerimiz ve gazilerimizin aileleri de bulunmakta.

Hepinizin malumu, Azerbaycan Türkü, icra ettiği Vatan Harekâtı’nda büyük bir kahramanlık destanı yazarak sinesinde kanayan bir yara olan Karabağ’ın özgürlüğünü sağlamıştır. Siz kahraman gazilerimiz ve şanlı Azerbaycan ordusunun yiğit askerleri; büyük bir azim, inanç ve cesaretle varını yoğunu ortaya koyarak bu şanlı zaferin en büyük mimarları oldunuz.

Bu kapsamda Azerbaycan’ın bütünlüğü, güvenliği ve huzuru için büyük bir cesaret, kahramanlık ve fedakârlıkla mücadele ederken makamların en yücesi olan şehadet mertebesine ulaşan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor; gazilerimize ve kıymetli ailelerine saygılarımı sunuyorum. “Tek millet iki devlet şiarıyla” bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kederde ve kıvançta her zaman can Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğiz.

İSTİKLAL HARBİMİZDEN BU YANA EN YOĞUN FAALİYETLERİ İCRA EDİYORUZ

Uluslararası güç dengelerinin yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı, nüfuz mücadelelerinin ve jeopolitik gerginliklerin arttığı hassas bir dönemden geçiyoruz. Jeostratejik önemi yüksek ülkemiz, etrafının ateşten bir çember olduğu bu süreçte, artan risk ve tehditlere karşı çok yönlü ve etkin bir savunma ve güvenlik politikası takip etmektedir. Bu kapsamda, ülkemizin ve asil milletimizin bekasını en güçlü şekilde savunurken, pek çok bölgesel ve küresel meselenin çözümüne yönelik sergilediğimiz yapıcı ve güçlü duruşla da müzakere masalarının ve uluslararası güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiş durumdayız.

Her geçen gün büyüyen ve güçlenen ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için, kahraman ordumuzun da daima güçlü ve etkin olması gerekmektedir. Bu bilinçle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerini artırmak için var gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Artan imkân ve kabiliyetlerimiz ve personelimizin emsalsiz kahramanlığı ile İstiklal Harbimizden bu yana, en yoğun ve en etkili faaliyetlerimizi icra ediyoruz. Nitekim şanlı ordumuz; pek çok ülke tarafından örnek alınan ve modern teknolojiyi haiz sistemlerle hudutlarımızı korurken, bir yandan da yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelede büyük başarılar kazanıyor, destanlar yazıyor.

TERÖR ÖRGÜTLERİNE BÜYÜK DARBELER VURUYORUZ

Geçmişte yürütülen “sınırlı hedefli ve süreli” operasyonların yerine, bugün; terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile “sürekli ve kapsamlı” operasyonlar gerçekleştirerek terör örgütlerine büyük darbeler vuruyoruz. Şehit ve gazilerimizin kahramanlığı ile ortaya konulan bu mücadele olmasaydı; terör örgütlerinin ülkemize ve milletimize yönelik saldırıları, daha önceden olduğu gibi devam edecek ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Kimsenin şüphesi olmasın ki, huzur ve güvenliğimiz için terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir.

Aynı şekilde Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de tavizsiz bir şekilde korumaktayız. Bu çerçevede millî meselemiz olan Kıbrıs’ta da Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunuyor; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam ediyoruz. Bu arada vurgulamak gerekir ki provokatif eylem ve söylemlerle sürekli gerginlik çıkaranların bu tutumu kimseye bir yarar sağlamayacaktır. Çözümsüzlüğe hizmet eden bu beyhude çabalar; Ada’da sağlanan güvenlik ortamına da zarar vermektedir. Üçüncü tarafların, bölgedeki girişimlerini de yakından takip ediyor; buna yönelik kendi inisiyatiflerimizin daima hazır olduğunu belirtmekte yarar görüyorum.

Bir kez daha ifade etmek isterim ki; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edecek, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi de etkin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

ORDUMUZUN ETKİN VE GÜÇLÜ OLMASI ELZEMDİR

Kahraman ordumuz;

“Yedi düvel yankılanır sesinde / Kıtaların onurudur Mehmetçik / Altaylar’dan Galiçya’ya her yerde / Kıtaların huzurudur Mehmetçik” dizelerinde de ifade edildiği gibi, bugün Kafkaslar’dan Karadeniz’e, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Akdeniz’e kadar birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sunmaktadır. Bu bölgelerin barış, huzur ve istikrarına yönelik sağladığımız katkılar kapsamında eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerimizi başarıyla sürdürüyoruz.

Şanlı ve köklü tarihî mirasımızdan aldığımız sorumluluk ile stratejik bakış açımızın bir yansıması olan bu faaliyetlerimiz; ülkemizin gücüne güç katmakta; aynı zamanda mazlum coğrafyaların da umudu olmaktadır.

Dünyadaki etkinliğimizi sürdürmek ve bin yıldır var olduğumuz coğrafyamızdaki varlığımızı devam ettirmek için ordumuzun etkin ve güçlü olması elzemdir. Bu da ancak yerli, millî ve bağımsız bir savunma sanayisi ile mümkündür.

Sizlerin de yakından takip ettiği üzere savunma sanayisi, teknolojik gelişmelerin en hızlı yaşandığı alanlardan biridir. Kahraman personelimizin en az riskle ve en yüksek motivasyonla görevini yapması, temel hedefimizdir.

Bu nedenle harp silah, araç ve gereçlerindeki teknolojik yenilikleri vakit kaybetmeksizin Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına sunuyoruz.

Yerli ve millî savunma sanayisi ürünü silah sistemlerimizi geliştirmek, ordumuzun etkin, caydırıcı ve saygın niteliklerini artırmak için gayret gösteriyoruz. Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan silah ve sistemlerimiz, operasyon sahalarında etkinliklerini kanıtlamış ve personelimizin harekât bölgesindeki gücünü artırırken, güvenlik riskini de asgari seviyeye indirmiştir. Ülkemiz artık; ürettiği, tasarladığı ve ihraç ettiği yerli ve millî savunma sanayi ürünleri ve bu alanda sahip olduğu imkân ve kabiliyetleriyle dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir.

BAŞARILARIMIZIN KORUNMASI ÖNCELİĞİMİZDİR

Değerli Misafirler, Kahraman Silah ve Mesai Arkadaşlarım; ülkemizin şu ana kadar her alanda elde ettiği bu başarıların korunması ve daha yükseklere çıkarılması, önceliğimizdir. Bu kapsamda bir asır önce İstiklal Harbimizi zafere ulaştırmak için en zor şartlar altında, gece gündüz demeden çalışan Bakanlığımız ve Genelkurmay Karargâhımız bugün de ülkemizin ulaştığı bu seviyeyi daha yukarılara taşımak için büyük bir şevk ve motivasyonla çalışmalarını sürdürmektedir.

Görev ve sorumluluk alanımızla ilgili siz kıymetli silah ve mesai arkadaşlarımın sahip olduğu yüksek nitelikleri, çalışma azmi kararlılığı ve mesai mefhumu bilmeyen gayreti; en büyük dayanak noktamızdır. Elbette ki bizlerin ve tüm arkadaşlarımızın başarıya giden bu yolda en büyük ilham kaynağı, vatanı ve milleti için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve bu uğurda gazilik mertebesine ulaşan siz kahramanlarımızsınız.

Sonuç olarak Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihî süreçte, “Türkiye Yüzyılı” hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı, yani bugün sizlerin de tanık olduğu değerleri bizlere bırakan manevi mimarlarımızı saygıyla anıyorum.

– Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor,

– Tedavisi devam eden gazilerimize acil şifalar diliyor,

– Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle gerek törenin düzenlenmesinde gerekse sahne gösterisinin icrasında başta Millî Savunma Bakanlığı Mehteran Birliğimiz ve Armoni Mızıkamız ile çok değerli TRT sanatçısı İlker Gökkaya olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor; sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r