Yaşar Kara-YANKI/ 32 yıl önce Uğur Mumcu 24 Yıl Önce de Ali Gaffar Okkan
Canımızı Yakan Yine o mutat yazılardan birisini sizlerle paylaşıyorum Sadece Yılları Değişen ama Hep Can Yakan…
Dün günlerden 24 Ocak’tı.
İçimizde ki acı yine ziyadesiyle fazla…
Yaşadıkları döneme mesleki başarılarıyla damga vuran iki ayrıcalıklı isimin aramızdan ayrılışının yıldönümleriydi. Daha doğru ifadeyle mesleklerinde ki başarı toplumdaki konumları gereği halkla bütünleşmeleri nedeniyle Kapitalin-Emperyalistlerin Uşaklığını yapan Bölücü Terör örgütlerin hunharca yöntemlerle ŞEHİT ettiği iki kıymetli seçkin değerimizin seneyi devriyeleriydi dün.
24 Ocak tarihi her yıldönümünde olduğu gibi bir kez daha canımızı yaktı bizi hüzne sevk etti.
Dün Gazeteci-Yazar Uğur MUMCU ile Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar OKKAN’ın ayrı ayrı yıllarda ama aynı tarihte hunharca katledildiği ŞEHİT edildiği gün.
Uğur MUMCU ismi 12 Eylül 1980 öncesinin hızlı kuşağı olan bizler için önemli isimlerden birisi, her ne kadar ideolojik manada fikir birliğimiz olmasa da; yurtseverlik noktasında, habercilikte ki; araştırmacılıkta ki donanımı daima kendisine hayran olmamızı sağlamış önemli bir meslek kıymetimizdi. Tabii ki Uğur MUMCU’nun unutulmayan Cumhuriyet Gazetesi Yazarlığı ve Hukukçuluğu, tek televizyon kanallı ülkemiz TÜRKİYE’de adrenali yüksek TV deki tartışma programları her zaman için ayrıcalıklı olmuşluğunu hala olduğu gibi korumuş ve korumaktadır.
FAİLİ MEÇHUL UĞRUN MUMCU CİNAYETİ 32’İNCİ YILINDA
Bugün 24 Ocak 20225 dolayısıyla Merhum Şehit Gazeteci
Uğur MUMCU nun şehit edilişinin üzerinden dile kolay tam tamına 32 yıl geçmiş. 32 yıl önce tam 24 Ocak ta Başkentimiz Ankara’da Karlı sokakta ki evinin önünde aracına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu şehit düşmüştü
MUMCU. Henüz 50 yaşında ve yaşamının en verimli çağında idi. Devletimizin o günkü makamlarında bulunan tüm yöneticiler olayın üzerine büyük bir hassasiyet ve titizlikle gittiklerini söylemelerine rağmen hala olduğu gibi hiçbir delil bulunmadı ve Uğur Mumcu faili meçhul bir cinayete kurbanı oldu. Onu ölümünün 32 inci yılında. O nu bir kez daha rahmetle anarken, onun arkasından ciddi ciddi ağladığımı ve o günkü gazetelerde yazdığım köşemde de;
“Bir gün gelirde Uğur Mumcu’nun arkasından Ağlayacağımı hiç düşünmezdim” başlığı kullandığımı dün gibi hatırladığımı sizlerle bir kez daha paylaşıyorum.Ve hiçbir fikrin şiddetle susturulamayacağının altını bir kez daha çiziyor bizlere, günümüzün haberci, araştırmacılık mesleğini seçenlere çok önemli ve doğru bir örneğin vazgeçilmezlerinden birisinin Uğur Mumcu olduğunu gerçeğini yineliyor onu rahmet, dua ve özlemle anıyoruz.
UNUTULMAYACAK TÜRK POLİSİ “ALİ GAFFAR OKKAN”
Bu yazımı özellikle günümüzün görev yapan eğitimli onur ve gurur duyduğumuz bilinçli TÜRK POLİSİMİZİN tamamının önemli okumasını ve yazımda ki kısa ama doğru açılımı kendilerine ilke edinmesi arzularım.
Tarih; 19 Mart 2012 ve mekan;
Adana Kemal Serhatlı Polis Meslek Yüksek Okulunda çok geniş katılımlı, konu mankenli
“Adana ve Dinamikleri” isimli konferansımı bitirirken şunu söylemiştim ki halen video kayıtları
youtube de (Yaşar Kara-Kemal Serhatlı diye yazmanız yeter) yer alıyor
“Polis anne kadar şefkatli, bir hukuk adamı kadar hukukçu” ve devamında
“polis karşısındakini tıpkı benim gibi, yaşara kara gibi aynada kendini görmeli görev anında. Yani halkın polisi olmalı…” Ardından
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Üniter yapısının bütünlüğü deyip alkışlar arasında sona erdirdiğim bu konferans konuşmam
okulun tanıtım sitesinden sebepleri kendilerinde saklı gerekçeyle kaldırıldı. Neresi yanlış bulunduysa.(Ki;
MALUM hadiseden dolayı o gün görevde olan yöneticilerden kimileri zorunlu olarak emekli edildi, kimilerinin rütbeleri alındı kimileri meslekten men edildi ve halen cezaevinde olan var )
ŞEHİT TÜRK POLİSİMİZ ALİ GAFFAR OKKAN HALKLA BÜTÜNLEŞMEYE BİLMİŞ BİR İSİMDİ
Ali Gaffar Okkan’da Halkın Polisiydi…
Aynen öyle halkın polisiydi.
Polislik mesleğinde de önemli bir örnekti.
Bulunduğu bölgede adeta Rönesanssı sağlamış bir isimdi polislik mesleğinde.
Diyarbakır gibi olayların bitmek bilmediği, teröre örgütünün devlete karşı halkını galeyana getirdiği bir kentte, Türk Polisi için çok önemli bir bütünlük noktası olmasına rağmen, sadece 10 Nisan polisimizin kuruluşunun bilmem kaçıncı yılında yaptıkları uygulamayı ve hatta son dönemlerde bu toplantılarda unutuldu sanırım ya da yapılıyorda bizim haberimiz yok bir gazeteci olarak. İşte Şehit Emniyet Müdürümüz
Ali Gaffar OKKAN hergün yerine getirmeyi bilmişti bunu.
Neden mi söz ediyorum;
POLİS-VATANDAŞ İŞBİRLİĞİNDEN…
Sakarya Hendek’li, daha 50 li yaşa bile gelmemiş olan Siyasallı-Polis Akademili
Ali Gaffar OKKAN’ın İl Emniyet Müdürlüğü yaptığı Diyarbakır’da;
Neredeyse çok çok arzuladığımız,Bugünlerde ise çok üzüldüğümüz ve huzursuzluğun had safhaya ulaştırılmak istenilen doğunun Paris inde Polis-Vatandaş diyalogunu sağlamış, ara mahallelerde, varoşlarda makam arabasıyla gezen yaşlı, kadın, erkek, genç ve çocuklarla diyalog kuran isimin ta kendisiydi
Ali Gaffar OKKAN.
RANTABLL DÖNEMİNDE ŞEHİT EDİLDİ
Diyarbakır futbol kulübünün maçlarını kaçırmaz tribünlerde spor seyircisiyle izler ara ara kendisi bile tezahürat yapardı. Özetle, sanattan, spora, sosyal dokudan, ekonomiye, kültüre kadar en az polislik mesleği kadar içindeydi
Ali Gaffar OKKAN.
Ve TARİHLER 2001 yılı 24 Ocak saatler 17.40 u gösterirken; Emniyetten Valilik makamına eskort eşliğinde seyir halinde iken, Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde Et Balık Kurumu ile Eflatun Parkının arasında; kimliği belirsiz kişilerce
filmlerde bile olmayan bir pusuyla silahlarla açılan ateş sonucu olay yerinde şehit edildi. Yine hakkında birçok yazı çizi devlet yöneticisine rağmen faali meçhul bir sonla tam 24 yıl önce 49 yaşında iken şehit edildi.
Ali Gaffar Okkan. O’nu ve uyguladığı görev anlayışını önemle benimsediğimizi bir kez daha üstüne basa basa ifade ederken,rahmet,da ve özlemle anıyoruz.